Dışkı deyip geçmeyin sağlığınız hakkında ciddi bilgiler içeriyor. O yüzden arada dönüp bakmakta ve bağırsaklarda gelen mesajları dikkate almak hayrımıza. Öyle hemen ıyyyykk demeyin. Ciddi konu. Bence kulak verin.
Patojen bakteriler ve parazitler gibi enfeksiyonlara işaret eden noktalar kronik hastalıkların teşhis ve tedavisinde de kesinliklikle çok kritik. Eğer ki güzel beslendiğimiz halde sağlığınız ile ilgili istediğiniz ilerlemeyi kaydedemiyorsanız kesinlikle ilk değerlendirmeniz gereken başlıklardan biri ‘enfeksiyonlar’ olmalı.
2019’un son haftalarında ilgi ile dinlediğim etkileyici röportajlardan biri Naturopath Dr. Marisol Teijeiro’ya aitti. Konuşmasının adı ‘Dışkımızdaki Mücevherler’ başlığı taşıyordu. Dışkının şeklinin ve kokusunun hormon dengesizliği, besin yetersizliği vb. gibi sağlığımız ile ilgili birçok önemli bilgi içerdiğini anlattı.
Sanırım artık bağırsak sağlığımızın bağırsak-beyin axis ile beyin sağlığımızı doğrudan etkilediğini bilmeyen kalmamıştır. Dr. Teijeiro da kaygı bozukluğu ve depresyon gibi sorunlarla mücadelede de bağırsak sağlığına eğilmek gerektiğini vurguladı.
Konuşmasında dışkıdaki bilgileri değerlendirirken 3 şeye dikkat edin diye belirtti. Bunlar;
1 – Koku – Dışkınızın kokusu hafif olmalı. Eğer ağır sülfür kokusu varsa bu protein emilim sorununa veya çinko eksikliğine; metan kokusu disbiyozise işaret eder.
Bağırsak mikrobiyotasında patojen bakterilerin çoğalması sonucu oluşan dysbiosis başta IBD, IBS ve çölyak gibi birçok bağırsak sorunları, geçirgen bağırsak ve alerji, astım, metabolik sendrom, kardiyovasküler hastalıklar ve obeziteye kadar birçok sorunun kaynağıdır (2)
2. Transfer süresi – Yiyeceğin ağzınızdan girdiği süreyle çıkış süresi arasında geçen süredir. İdeal olarak bu sürenin 24 saati geçmemesi lazım. Süre ne kadar kısa olursa bakteriyel disbiyozis o kadar az olur ki bu sağlıklıdır. Transfer süresi uzadıkça kişilerde besin hassasiyetleri ihtimali yükselir.
Bazı probiyotik takviyeler çok sayıda bakteri içerir ve bu her insan için ideal değildir…!
Dışkı Transfer Süremizi Nasıl Değerlendirebiliriz ?
Transfer süresi testi için ‘pancar’ yemek idealdir. Pancar transfer süresini doğal olarak 2 saat kadar kısaltır bunu da hesaba katarak değerlendirme yapılmalıdır. Diğer bir test de çiğ susam testidir. Susamların dışkıda ilk ve son görülme süresine bakılarak anlaşılabilir.
Günlük ideal eliminasyonda (dışkılama) sayısından ziyade miktarı kritiktir ve ‘günlük ideal eliminasyon miktarınız kol dirseğinden el parmak ucunuza kadar olmalıdır’ diye vurguladı…!
Sizce de çok etkileyici bir örnek değil mi?
3.Abartılı Silme İhtiyacı / Hyper Wiper – WC kağıdı ile sildiğinizde tek seferde temizlenmiş olmalı. Eger temizlenmiyorsa bu dysbiosis, mukus artışı ve inflamasyona işaret eder.
Konuşmasının sonunda ‘Hint yağı’ sargısının mucizevi etkilerini de anlattı. Takip edenler hatırlayacaktır. Hint Yağı benim de yıllardır gündemde ancak bir türlü düzenli uygulama ve bilgi notu paylaşmaya vakit ayıramadım. Kısmet 2020’ymiş. O halde sıradaki bilgi notu Hint yağının faydaları olsun.
Yeşil Renkli Dışkı Normal mi ?
Eğer sağlıklı ve dengeli bir düzeniniz varsa dışkınızın rengi çamur renginde (kahverengi) olmalı. Bu rengin dışındaki renkler bir soruna işaret eder. Dışkı rengini safradan alır. Dışkı rengindeki sorunlar safra kesesi ile ilgili sorunlardan kaynaklanabilir.
Eğer yeşil bir smoothie içtikten sonra dışkının rengi yeşil olursa bu düşük mide asidine işaret eder. Ayrıca fazla stres, diyette protein az olması, B12 ve çinko eksikliği, veya otoimmün bazı reaksiyonlar da dışkı renginde değişikliğe neden olur.
Bristol Dışkı Rehberi
Dışkının şeklinin normal olup olmadığını anlamak için ‘The Bristol Stool Chart’ güzel bir tablo. Bu tabloda kabızlık ve ishal şeklinde Tip 1’den Tip 7’ye kadar bir skala vardır. Tip 3 ve 4 normal dışkı kabul edilir.
Dışkınızın bağırsaklarda hareket süresi tuttuğu su miktarını etkiler. İshal durumunu çoğunlukla bağırsaklarda patojen bakterilere, enfeksiyona işaret eder ve hareket süresi kısa olduğu için dışkıdaki su miktarı da fazla olur. Diğer ishal nedenlerinden bazıları ise ilaçlar, endokrin hastalıkları, kanser, laktoz intoleransı, besin hassasiyetleri, İBS, çölyak benzeri bağırsak hastalıkları vd. dir.
Günümüzde çok yaygın olan “Kabızlık” sorunu ise genelde başta kötü beslenme olmak üzere, yeterli sıvı tüketmeme, yeterli lif tüketmeme, besin hassasiyetleri, hareketsiz yaşam vb.gibi nedenlerle meydana gelir. Ancak günlük düzenli eliminasyon sağlığımız için çok kritiktir. Kabızlık halinde bağırsaklarda uzun süre kalan atıklar aynen uzun süre boşaltılmayan çöpler gibi bakteri üremesine neden olur ve hastalık riski taşır. Eğer kabızlık sorunu yaşıyorsanız öncelikle mutlaka yeterli lifli gıda ve sıvı (su) tükettiğimizden emin olmalıyız. Bağırsak hareketini düzenlemek için karnıyarık otu (psyllium husk) ve organik keten tohumu tüketilmesi öneriler arasındadır. Düzenli egzersiz/hareket de bağırsak sağlığı için önemlidir.
Ek not: karnıyarık otu kötü bakterilerin domine ettiği bağırsak için uygun olmayabilir!!🤔
Bir cevap yazın