Hepimiz bağımlıyız ama haberimiz yok..!
Kaçımız farkındayız acaba ciddi bir `bağımlılık` içinde olduğumuzun? Hepimiz telefondan bir dakika uzaklaşamaz hale geldik. Çoluk çocuk genç yaşlı herkes ellerinde tabletler veya akıllı telefonları ile zaman ve mekan tanımaksızın çılgınlar gibi kafası önüne eğik vaziyette saatlerini geçirir oldu. Bunu çoğumuz itiraf edemiyoruz ama artık çoğumuz birer teknoloji bağımlısıyız ve yavaş yavaş hasta oluyoruz.
Teknoloji Bağımlılığı – İnternet bağımlılığı, İnternet Kullanım Hastalığı (İAD) gibi isimlerle de anılan yeni bir şemsiye terim. İnternet ve akıllı telefonlar, tabletler, sosyal ağlar, online oyunlar vb. gibi hayatımızın orta yerine oturan teknolojik aletleri kullanma alışkanlığımızı kontrol edememek anlamına geliyor. Her ne kadar bir çoğumuz varlığını kabul etmemekte ısrar etsek de görünen o ki çocuk, genç ve yaşlı demeksizin İnternetin hayatımıza girdiği doksanların başından bu yana hızla artan şekilde teknoloji bağımlılığının pençesine düşmüş durumdayız.
2017’de yapılan bir araştırmaya göre insanlar günde ortalama 4 saat akıllı telefon kullanıyorlar ve bu zamanın da büyük çoğunluğunu sosyal ağlar üzerinde geçiriyorlarmış. Teknoloji kullanımı kaygı bozuklukları, depresyon, uyku sorunları, hafıza kaybı, odaklanma sorunu, beyin sisi, konsantrasyon sorunu, göz ve eklem sorunları gibi birçok sağlık sorunu ile ilişkilendiriliyor. Dolayısı ile belkide otoimmün sistemin kafasını karıştıran nedenlerden biri de doğrudan bu bağımlılığın beraberinde getirdiği sorunlar olabilir.
Teknoloji bağımlılığı birçok ülkede artık yaygın bir sağlık problemi olarak görülmeye başlanmış. Bu konuda uzmanlaşmış klinikler bilişsel davranış bozuklukları vb. alanında faaliyet gösteriyor. Teknolojinin hatalı ve uzun süreli kullanımları kişinin ruhsal ve fiziksel sağlığını, günlük yaşantısını, ilişkilerini ve iş performansını olumsuz etkiliyor.
Teknoloji kullanımı ile de ilişkili bir diğer gizli tehlike de EMF (Elektromanyetik Alanlar). Eylül 2018 izlediğim EMF Summit (Electromagnetic Fields) zirvesi beni çok sarstı doğrusu. ‘Bazen insan gözünün önündeki asıl büyük tehlikeden habersiz olabiliyor’ dedim. Zira bizi inceden inceden tüketen bir dijital zehir denizinde yüzdüğünü hangimiz fark ediyor ki? İş sadece Wi-fi ile de sınırlı değil. Elektrikli tüm aletlerden insan biyolojisi olumsuz etkileniyor. Dehşet verici şekilde bedenimize ve doğamıza aykırı manyetik dalgalar içinde yaşıyoruz. Bunun hücresel boyutta yarattığı tahribattan haberimiz dahi yok.
EMF Belgeselinde `21.yy’ın sigarası EMF olacak, ancak bu yıllar sonra kabul görecek` şeklinde bir ifade yer alıyordu. Öylesine toksik bir dijital hava içerisinde yaşıyoruz ki kronik hastalıkların bu kadar artmış olmasına şaşırmamak lazım. Zira sağlığımız üzerinde etkisini sürekli vurguladığımız `Beslenme` faktörü neticede bizim kontrolümüzde iken EMFs maalesef bizim kontrolümüzde de değil. Ayrıca yeterli fon bulunamadığı için üzerinde henüz yeterince bilimsel araştırma yapılabilmiş bir alan da değil.
Dr. Manfred Spitzer 2012 tarihli `Digital Dementia: What we and our children doing to our minds` isimli kitabında ortaya attığı `Dijital Demans` konusu gerçekten üzerinde durulması gereken çok ciddi bir sağlık sorunu haline geldi.
Dr. Spitzer digital araçları kullanma becerisini çocuğunun akıllılığına bağlayan ailelerin ne kadar yanıldığını, digital aletleri kullanmanın çocukları aptallaştırdığını belirtiliyor! Spitzer aynı zamanda okullarda dijital medya kullanımının yasaklanması gerektiğini savunuyor. Küçük yaşlarda dijital medya kullandırılan çocukların `bağımlılık` kazandığını söylüyor.
Akıllı tablet ve cep telefonlarının bağımlılık yaptığını yaşayarak görüyoruz. 7’den 70’e herkes artık telefonlarına yapışık yaşar durumda. Gerek profesyonel yaşam gerekse sosyal yaşamla bu aletlerin kullanımı iç içe girmiş durumda. Sayısız ve bağımlılık yapan sosyal ağlar, sürekli bildirimler, sürekli gelen e postalar, anında cevap bekleyen yazışmalar, derken iş çığrından çıkmış durumda. Beynimiz, aklımız ve bedenimizle her acından bu durumdan çok kötü etkileniyoruz.
Peki alışkanlığımızın bağımlılık haline geldiğini nasıl anlayacağız ? Gerçini bunu anlaması çok da zor olmasa gerek.
- Eğer sabahları gözümüzü açınca ilk iş telefon kontrol ediyorsak,
- Geceleri yatağa telefonla gidiyorsak,
- Her fırsatta telefonu ele alıp kontrol etme gereği duyuyorsak,
- Telefonda harcadığımız zamanı kontrol edememeye başlamışsak (bu çok ciddi sinyal!),
- Yemek masasına bile telefonla geliyorsak,
- Sosyal ortamlarda dahi telefon elinizden düşmüyorsa
eğer bu belirtiler var ise üzgünüm ama ipin ucu kaçmış demek oluyor. Gerek zihinsel, gerek duygusal gerekse ruhsal olarak bu durumdan zararlı çıkacağımız çok açık..!
Addiction.com teknoloji bağımlığının belirtilerini şu şekilde listeliyor;
- Mesajları vd. dürtüsel kontrol etme ihtiyacı,
- Sosyal ağları (orn. Facebook, Instagram) sIkça kontrol etme hissi,
- İnternet kullanırken kendini mutlu hissetme (euphoria)
- Sosyal gerileme,
- Bilgisayar, telefon vd. aletler olmayan aktivitelere karşı ilgi kaybı,
- Online olamadığında huzursuz ve gergin hissetme,
- Bilgisayar/tablet veya telefonundan ayrı kaldığında endişeli hissetmek,
- Gerçek hayatta olan şeylerden haberdar olmaksızın sanal alemden haberdar olmak,
- Teknoloji kullanım miktarı konusunda kendine ve dışarıya dürüst olmama,
Fiziksel Belirtiler;
- Kilo alımı veya kilo kaybı,
- Karpal tunnel sendromu,
- Baş Ağrısı
- Boyun ve Sırt Ağrısı,
- Kuru ve Kızarmış Gözler,
Risk Faktörleri:
Cinsiyete göre teknoloji bağımlılığı farklılık gösteriyor. Erkeklerde daha çok online/video oyun ağırlıklı olurken bayanlarda ise sosyal medya kullanımı, mesajlaşma ve alışverişin öne çıktığı belirtiliyor.
Bağımlılığın beraberinde getirdiği ruhsal riskler ise; kaygı bozuklukları, depresyon, dikkat eksikliği, hiperaktivite (ADHD), obsesif-kompulsif bozukluk, bipolar bozukluk gibi hastalıklara da zemin hazırlıyor. Yanı sıra diğerleri ile iletişim kurarken düşük öz-benlik, yalnızlık, yerinde duramama gibi belirtiler gösteriyor. Ayrıca uzmanlara göre internet bağımlılığı olan bireylerin sigara, alkol, madde ve/veya seks gibi diğer bağımlılıklara da yatkın hale geldiğini ifade ediyor. Zira teknoloji kullanımı insan beyninde tüm bağımlılıklarda olan kimyasal etkiyi yaratıyor.
Dijital Detoks için neler yapabiliriz ?
Öncelikle kendimize kurallar koyacağız ve uygulayacağız.
- Yatağa telefonla gidilmeyecek, akşam 10:00 pm’den sonra offline moduna geçilecek. Telefon uçak moduna alınacak ve yattığımız odada bulundurulmayacak.
- Sabah uyandığımızda elimize telefon alınmayacak. İlk 1 saat telefon üzerinde birşey kontrol edilmeyecek.
- Trafikte, sırada vb. gibi `Bekleme` anlarında telefona uzanmama, sessizliği dinleme alıştırmaları yapılacak.
- `Sürekli telefonu kontrol etme` eğilimi eğitilecek. Telefona dokunmadan geçirilen şura uzatılacak.
- Sevdiklerimiz ve/veya arkadaşlarımızla geçirilen sürede `telefonsuz` kuralı uygulanacak. Telefon ele alınmayacak.
- En çok kullandığınız `app` belirlenecek ve 1 günlüğüne telefondan bu uygulama silinecek..!
- Telefondaki tüm `uyarımlar/notifications` kaldırılacak.
- Dijital detoks günlerinde podcast dinlemek yerine `sessizlik` dinlenecek,
- E Posta kontrolü için günde 1-2 defa bir zaman dilimi belirlenip sadece bu zaman diliminde kontrol yapılacak.
- Ekransız gün/ler belirlenecek. Bugün/lerde telefon, bilgisayar, TV gibi elektronik ekranlardan uzak durulacak.
- Telefona Moment app uygulaması yuklerseniz günde kaç saat telefon kullandığınızı ve kan defa telefonu elinize alıyorsunuz (bağımlılığı gösteriyor).
Uygulama sonunda kullanım süreniz ve elinize alma eğiliminiz değişti mi ?
En çok hangisini uygulamakta zorlandınız ?
Hangisi kolay oldu…? Gözden geçirmeye ne dersiniz ?
KAYNAKLAR
- https://mauihawaiitheworld.wordpress.com/2015/05/28/digital-dementia-what-we-and-our-children-are-doing-to-our-minds/
- https://www.scmp.com/lifestyle/health-wellness/article/2136851/digital-detox-tips-and-how-switch-devices-avoid-digital
- https://hackernoon.com/how-much-time-do-people-spend-on-their-mobile-phones-in-2017-e5f90a0b10a6
- https://www.addiction.com/addiction-a-to-z/technology-addiction/
Bir cevap yazın