(Glutensiz, Tahılsız – Paleo, AIP)
2016’da Kanada’dan Amerika’ya göçtük. İlk başlarda Amerika fikrine hiç sıcak bakmadım. Neden mi ? Göçmen kuşlar beni anlayacaktır. Değiş bir ülkeden ülkeye bir şehirden başka şehre taşınmak bile insan için çok kolay olmuyor. Uyum süreci, herşeyi sil baştan kurmak ki bunun başında da çevreniz geliyor, hiç kolay değil. Emek istiyor. Kaldı ki belirli bir yaştan sonra artık uzun uzun kendinizi anlatacak ve emek verecek enerjiyi de bulmak zor oluyor. Zira biriktirdiğiniz tecrübeler sizi geride tutabiliyor.
Şimdi bu konunun portakallı kek ile ne alakası var diye düşünenler için. Kanada’dan (Toronto) Amerika’ya, daha doğru ifade etmem gerekirse Kaliforniya’ya göçmemiz bana başta bahsettiğim nedenlerle zor gelse de sonradan ruhuma çok iyi gelen bir yanı oldu. Bunu başta çok bilmiyordum. Her ne kadar da yıllar önce bir konferans vesilesiyle San Francisco’ya gelmiş olsam da büyük şehrin göbeğinde doğayı gözleme şansım olmamıştı. Ancak taşındığımızda içimi ısıtan bir sürpriz ile karşılaştım. Ne mi ? Portakal ve Limon Ağaçları…!
Ben Adana çocuğuyum. Benim için Portakal ve Limon ağacı demek çocukluğum demek. Kendimi Amerika’da değil de sanki Adana’da çocukluğumda gibi hissetmek bana gerçekten çok iyi geldi. Ve şimdi oturduğumuz evde çok şaşırdığım bir diğer sürpriz ise ön bahçedeki yeni dünya meyvesi ağaçları oldu. Gözlerime inanamadım. Zira benim için Amerika demek yüksek gökdelen ve bina demekti. Yıllar önce bir eğitim için 4 ay kaldığım Chicago’dan çok da memnun ayrılmamıştım bu nedenle. Üzerine bir de Kanada’nın buzlu ikliminden Akdeniz ikliminde Amerika yaşamak sanırım eşim sayesinde aldığımız en doğru kararlardan biri oldu.
2020 Covid-19 pandemi sürecinde bana evde kapalı kaldığında ne hissettiniz diye sorarsanız çok şey anlatabilirim ama sana en iyi ne geldi derseniz hiç düşünmeden aklıma ilk gelen şey bahçedeki limon, nar ve portakal ağaçları olur. Şükürler olsun ki nefes alacak, sarılacak bir doğa ve toprak parçası vardı da uzun aylar boyunca tutunmamızı sağladı. Hala da nefes aldığımız ve dünya ile bağlandığımız en önemli yerimiz küçük bahçemiz.
Uzun bir giriş oldu sanırım ancak duygularımı paylaşmadan edemedim. Hal böyle olunca da insanın elinin altında yaz kış portakal bulunuyor olması da bir ayrıcalık oluyor. Arka bahçedeki kendi küçük ama cömert portakal ağacının tepesi hala portakal dolu. Ben de yine bir çocukluk aşkım olan portakallı kek yapıyorum şu ara. Bu defa tam istediğim gibi kabar kabar yumuşacık bir kek oldu.
Kek gibi şeyleri çok yemekle birlikte bazen insanın konfor yiyecek diye sınıflandırılan bu tür kaçamaklara ruhen de ihtiyacı olduğunu farkettim. O yüzden severek yiyeceğim bir kek formu tutturmaktan ötürü mutluyum.
Gelelim güzel kekimizin tarifine. Bu tarifte ben Cassava Unu kullandım. Cassava dirençli nişasta açısından zengin lifli bir kök bitkisi (yuca). Tapyoka da yine aynı bitkiden elde edilen nişasta. Her ikisi de artık Türkiye’de bulunuyor.
Biliyorsunuz glutensiz unların çok farklı karakteri var ve o yüzden alışık olduğumuz klasik buğday vb cinsi glutenli unlar ile yapılan tarifleri tutturmak için tecrübe ve el alışkanlığı gerekiyor. Cassava bu anlamda sizi en az yanıltacak un olacaktır. Zira beyaz un ile neredeyse birebir benzer şekilde kullanmanız mümkün.
Cassava ununun en sevdiğim bir diğer özelliği ise sadece Paleo değil aynı zamanda da Paleo otoimmün eliminasyon diyeti AIP de uygun nefis bir un olması. Ancak söylemedi demeyin kalorisi yüksek bir un. O yüzden tüketirken bu hususu da aklınızda bulundurmanızda fayda var.
PORTAKALLI KEK
Malzemeler
- 3 adet yumurta
- 2 portakal suyu (1 su bardağı)
- 1 portakal kabuğu rendesi
- ½ bardak z.yağ
- ⅓ bardak akçaağaç şurubu ( ½ bardak hindistan cevizi şekeri, dut şekeri, hurma şurubu, bal gibi diğer doğal tatlandırıcılar da kullanılabilir)
- 1 çay kaşığı vanilya özütü
- 1 tatlı kaşığı karbonat
- 1 kaşık karnıyarık otu tozu (opsiyonel ancak hem lif kaynağı hem de kabarmasında etkili)
- 2 bardak Cassava unu*
- 4 kaşık kadar Hindistan cevizi unu
- Bir fiske tuz
- 1 çay kaşığı kadar toz tarçın
- İçine; Ceviz veya kuru üzüm gibi eklemeler yapılabilir.
* dilerseniz çiğ karabuğday unu gibi farklı bir unla da yapabilirsiniz ancak un miktarı kullanılan unun cinsine göre değişecektir. Hafif akışkan bir kek hamuru kıvamı olmasına dikkat..!
YAPILIŞI
- Oda sıcaklığında yumurtalar öncelikle iyice köpürtülür.
- Beyaz köpük kıvamına gelen yumurta içine akçaağaç şurubu (veya diğer doğal şeker), portakal suyu, portakal kabuğu rendesi, vanilya, ve z.yağ ekleni ve tekrar çırpılır.
- Sıvı karışımın üzerine katılar elekten geçirilerek eklenir. 2 bardak cassava unu, karbonat, karnıyarık otu ve tuz.
- Yumuşak bir kek kıvamı elde edilince içine ufak ceviz parçaları da eklenir.
- Yağlanmış tepsiye kek hamuru eklenir ve 180c fırında üzeri kızarıncaya kadar (bıçak testi uyguluyoruz. Keke bıçağı batırınca temiz çıkıyorsa kekiniz pişmiştir).
Afiyet Şifa Olsun !
Bir cevap yazın