Look deep into nature, you will understand everything better ! – Einstein
Pandemi öncesi kütüphane ziyaretlerinden birinde raflar arasında dolanırken dikkatimi çekmişti bu kitap. ‘SHİNRİN YOKU – Orman Banyosu’ yazıyordu. İlgimi çekti ve ödünç aldım. Derken Covid-19 patladı, pandemi döneminde kütüphane de kapandı. Kitaplar da elimde kaldı. Kitap Japonya’da bir terapi türü olan ‘Doğa/Orman Terapisi’ hakkında bilgi veriyor.
Shinrin Yoku – Orman Banyosu, ormanda sakin, telaşsız şekilde mindful/farkındalıklı yürümek anlamına geliyor. 1990’ların başında Japon bilim insanları Shinrin Yoku’nun fiziksel ve psikolojik sağlık üzerindeki etkileri hakkında bilimsel deneyler yapıyorlar. Kronik stresin büyük bir sağlık sorunu olması ve birçok kronik hastalığa neden olduğu gerçeği Japon bilim insanlarını bu konuda araştırma yapmaya yöneltiyor. 2003’de ise ‘orman terapisi’ kavramını ortaya atıyorlar. Ve bu kapsamda Japonya’da koruyucu Tıp uygulamaları kapsamında orman terapisi yapılmaya başlanıyor.
Japonya’nın %69’nu ormanların oluşturduğunu biliyor muydunuz? Doğrusu ben de kitaptan öğrendim ve gerçekten etkilendim. Bir ada ülke olan Japonya’nın yoğun nüfusuna karşın neredeyse %70’nin ormanlarla kaplı olması, ağaçlara ve ormanlara karşı kutsal bağlılıkları gerçekten çok etkileyici ve örnek alınası.
Bir Japon atasözü şöyle diyor; ‘ Dağlar yüksek oldukları için değil, ağaçlar olduğu için saygı duyulasıdır’
Kültür ve doğaya saygının en güzel örneklerinden biri olarak bu tür bilgiler çocuklara okullarda daha güzel ve detaylı öğretilmeli ki çocukların da vizyonları gelişsin. Böylece hayata da daha geniş bir perspektiften bakabileceklerini ve yetişkin olduklarında da daha sorumlu, hoşgörülü ve farklı kültürlere ve bilgilere saygılı bireyler olduklarına inanıyorum.
Japonya doğa terapisi araştırmalarında öncülük yapıyor. Ülkede toplam 63 orman terapi merkezi var. 2004 yılında Japon hükümeti doğa terapisi için 2.5 milyon dolar araştırma fonu desteği vermiş. Doğa terapisine göre çam, meşe ve selvi ağaçlarını koklamak dahi sempatik sinir aktivitesini azaltıyor ve sakinleştirici etki yapıyor.
Terapi merkezlerinde orman yürüyüşü, meditasyon, yıldız ve bulut izleme, ağaçlara dokunma ve sarılma, hamakta uzanma, şelale altında oturma gibi metasyonlar yapılıyor.
Doğa stresi nasıl azaltıyor ?
Doğa içinde kişi kendini neden huzurlu ve rahat hisseder sizce ? Doğada, insanın beden ritmi ile doğanın ritmi senkronize olarak rahatlama sağlıyor.
Japon bilim insanları 1990’ların başında yaptıkları terapi deneylerle çam, meşe ve selvi ağaçlarına dokunma ve koklamanın prefrontal beyin aktivitelerini sakinleştirdiği ve parasempatik aktiviteyi artırdığını sonucuna varmışlar.
Japonlar 2007’de park terapisi, bonsai terapisi gibi terapi araştırmalarına başlamışlar. Doğa terapilerinde parkta gül ve portakal vb. koklamanın rahatlatıcı etkilerini gözlemliyorlar.
ORMAN TERAPİSİ AKTİVİTELERİ
- Meditasyon ve Yoga
- Hamak
- Su terapisi
- Ağaçlarla temas
- Yıldız İzleme
- Bulut İzleme
- Nordic Yürüyüş – Özel tasarım yürüyüş sopaları ile yürüme
- Kiraz Çiçekleri İzleme
- Çiçek ve orman terapisi
- Pirinç tarlaları
- Yeşil çay toplama
- Muzik konserleri
- Sonbahar yaprakları
- Aroma Çalıştayları
- Ata binme ve köpek terapisi
- Çocuklara yönelik programlar (balık tutma, ağaca tırmanma)
Shinrin Yoku; farkındalıkla ve yavaş yürü, anda kal, doğayı izle, doğa seslerini dinle, 5 duyunu kullan ve doğanın seni sakinleştirmesine izin ver diyor. Kokla, dinle, dokun, otur ve izle.
Bilim insanlarında göre doğada vakit geçiren çocukların kendine güvenleri, problem çözme becerileri, motor becerileri ve öğrenme kapasiteleri artıyor. Doğayı sevmeyi ve saygıyı erken yaşlarda öğrenen çocuklar hayatla daha pozitif bir bağ kuruyorlar.
Evimizde kullanacağımız (özellikle işlenmemiş) ağaç/ahşap elementler de rahatlatıcı etki yapıyor. Isıyla işlem görmemiş güneşte doğal yolla kurumuş ahşap aroması da faydalı. Mutfak malzemelerinde ahşap kesme tahtası, kaşık vd kullanma. Ahşap dekoratif ürünler kullanma, ağaç özünden uçucu yağlar kullanma, evde saksı çiçekleri bakımı ve uçucu yağlar gibi çeşitli yollarla doğanın rahatlatıcı etkisini eve taşımak mümkün. Ev bitkilerinin rahatlatıcı etkisi yanı sıra havayı temizleme etkisi de var.
Japonların popüler ağaç terapilerinden biri de ‘selvi ağacı küvetleri/banyoları’ Selvi ağacından yapılan küvetle sıcak su/ısıyla temas ettiklerinde yaydıkları aroma ile mental ve fiziksel rahatlama sağlıyorlar. Ağaç aroması beyin aktivitelerinde rahatlama sağlıyor. Japon selvi ağacı kan basıncını düşürme etkisi yapıyor.
Finlandiya’da sedir ağacı ve sauna için ‘fakir adamın eczanesi’ deniyor. Sedir ağacının yağı parasempatik sinir aktivitesi üzerinde pozitif etki yapıyor.
Ağaçlar toprağın gökyüzüne yazdığı şiirlerdir
(Japon Atasözü)
ORMAN TERAPİSİ İLE İLGİLİ BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR
Bilim insanları doğanın rahatlatıcı etkisini ölçmek için doğa terapisi deneylerine katılan deneklere şu ölçümleri yapıyorlar;
- Beyin aktivitesi – Rahatlama oldukça beyin aktivitesi azalıyor (NIRS – near infrared brain activity makinası kullanılıyor)
- Otonom sinir aktivitesi – stres artınca sempatik sinir sistemi aktive oluyor, parasempatik azalıyor (HRV- Kalp Atım Aralığı, kan basıncı, nabız ile ölçülüyor)
- Tükürükte stres hormonu kortizol değerlerinin alfa-amylase enzimi ölçümü
- Kanda bağışıklık aktivitesi ölçümü – Doğal Öldürücü (Natural Killer – NK) hücrelerinde azalma. NK hücreler bağışık sisteminin önemli bir parçası olan bir tip lymphocyte beyaz kan hücreleri. Vücudun savunma sisteminde ön safhada yer alıyor ve enfeksiyonlara, tümörlere karşı vücuda kalkan oluşturuyor. Stresin artması ile NK hücrelerinin düzeyi azalıyor ve vücudun savunma sistemi zayıflıyor.
Sonuçlar doğada geçirilen zaman içinde deneklerde,
- Sempatik beyin aktivitesi azalıyor,
- Parasempatik beyin aktivitesi yükseliyor
- Kan basıncı azalıyor
- Nabız yavaşlıyor
- Kortizol hormonu azalıyor
- Denekler sözlü olarak da rahatlama, tazelenme ve duygusal durumlarında ve anksiyetelerinde iyileşme olduğunu dile getiriyorllar.
Doğal öldürücü hücreler (NK) immün sistemin enfeksiyon ve tümörlerle savaşan önemli bir parçası. Orman terapisi NK hücre düzeylerini artırdığı görülmüş. Benzer araştırmalar parklar için de yapılmış ve parkların da benzer etki gösterdikleri, kan basıncını ve nabzı düşürüp parasempatik aktiviteyi artırdığı görülmüş.
Bir cevap yazın