Başlık biraz ürkütücü, farkındayım… Ancak bu konuda size kendi tecrübemden kısaca bahsetmek istiyorum.
Aranızdan hatırlayanlar olacaktır. Geçen yıl yoğun bir şekilde sebze suyu içiyordum. Hatta bunlardan bir kısmını Instagram sayfamda (@elif.a.gurses) öne çıkanlarda altında bulabilirsiniz. Yeşil sebze suyu içmenin temel amacı çok miktarda sebze ve yeşilliği, dolayısıyla da mikro besinleri vücuda hızlı şekilde almak ve vücudu alkali yapmak. Herşey buraya kadar güzel..!
O ara anlam veremediğim bir şeyler oldu. Bir sabah bir uyandığımda cildime kaynar su dökülmüş gibi yanıyordu. Belli ki ciddi bir alerjik reaksiyon ile karşı karşıyaydım. Kabarmış, kızarmış ve garip bir hal almış durumdaydım. Cildimin üzerinde sanki kalın bir tabaka vardı. Elimi sürdüğümde duvara sürüyor gibi bir kalınlık vardı. Gerçekten panikledim. Açıkcası fazlasıyla temiz beslendiğim ve hayatımda da kimyasallardan maksimum derecede uzak durduğum için olan bitene bir anlam veremedim. Suçlu ne olabilirdi ?
Aklıma ilk olarak yeni bir ürün kullanıyor muyum, dün akşam ne yemişti?Acaba Kaliforniya bitki örtüsünde bir şeye mi alerjim var ? gibi fikirler geldi. Hala da bu sorularımın cevabını çok bilmiyorum çünkü doktorların da tek yaptığı ‘alerjik bir reaksiyona benziyor’ diyerek antihistamin birkaç ilaçla beni eve göndermek oldu.
O sıralarda her gün düzenli olarak yeşil smoothie içiyordum. Ve tesadüf o ki o günlerde karşıma Dr Chris Kresser’ın ‘ Yeşil Smoothie’lerin Karanlık Yüzü’ adlı makalesi çıktı…
Bende birde ışıklar çaktı… ve ‘acaba ilgisi olabilir mi…?’ oldum. Acaba cildimdeki bu atağın sebebi içtiğim sebze suları olabilir miydi? Bunu anlamak da kolay değil ama ben yine de o sıralar günlük sebze su içmeyi bıraktım. Yine aynı tarihlerde çalışmaya başladığım Dr. Naturopath benden detaylı GI-Bagirsak (stool) ve Gıda Hassasiyeti testi istedi. Cildimdeki hassasiyetin de yine bağırsaklarla ilgili (enfeksiyonlar veya disbiyozis vs) veya gıda hassasiyeti olabileceğini söyledi…Uzun lafın kısası test sonucunda bir takim enfeksiyonlar ve daha önce eliminasyonda da anlayamadığım bazı gıdalara hassasiyetim olduğunu öğrendim ki bunların başında ‘ISPANAK’ vardı..
Sebze Sularında Dikkat edilmesi gerekenler
Sağlıklı beslenme alanında son zamanlarda en popüler uygulamalardan biri de sebze suları. Adından da anlaşıldığı üzere sebze sularının temelini yeşillikler ve sebzeler oluşturuyor.
‘Bir şeyi zehir yapan onun dozudur!!’
Evet sanırım bu çok doğru. Dr. Chris K. yeşillikler çok sağlıklı olmasına rağmen uzun süre fazla miktarda kullanılması sağlıklı olmayabilir diye uyarıyor yazısında. Bunun nedenlerini ise söyle açıklıyor;
- NEDEN – Araştırmalara göre brokoli, karnabahar, lahana gibi sebzeleri kapsayan ‘Cruciferous’ yani turpgiller ailesi sebzelerde (özellikle de ‘Kale’ bitkisinde) thallium ağır metal maddesi bulunduğu tespit edilmiş. Dolayısı ile de bu sebzeleri fazla miktarda tüketen ve yeşil sebze suyu/smoothie meraklıları farkında olmadan ‘thallium’a maruz kalıyor. Thallium’un az miktarının dahi mide ağrısı, saç dökülmesi ve periferal nöropati gibi şikayetlere neden olabileceği belirtiliyor. Ağır metal almamak adına bu tür sebzelerin organik yenmesi öneriliyor. İşte size ‘organik’ beslenmek için önemli bir neden daha!
- NEDEN – Tiroid bezinin tiroid hormon üretimi için iyot mineraline ihtiyacı vardır. Turpgiller ailesine ait sebzelerindeki sülfat içeren glucosinolates maddesi tiroide iyot girişini baskılar bu da tiroid hormon üretimini engeller. İyot eksikliği tiroid hastalığının nedenleri arasındadır. ‘Goitrogen’ olarak sınıflandırılan bu sebzelerin FAZLA MİKTARDA ve ÇİĞ TÜKETİLMESİ iyot eksikliğine bağlı tiroid hormon üretimini engellemektedir. Goitrogen sebzelerin PİŞİRİLMESİ halinde ortaya çıkan enzim nedeniyle goitrogenic özelliği azaldığından çok daha güvenlidir.
- NEDEN – Bir diğer sorun da yeşil sebze sularındaki yüksek Oksalat’dır. Bitkilerde bulunan bir bileşim olan oksalat fazla miktarda tüketilmesi durumda bazı kişilerde enflamasyon ve böbrek taşına neden olmaktadır. Oksalat’ın en çok olduğu sebzelerin başında Ispanak, pazı, karahindiba yeşillikleri, pancar, berryler, brokoli, lahana ve havuç gelmektedir. Oksalat birikimi böbrek taşına bağlı kronik ağrı ile de ilişkilidir.
Günlük 250 mg yüksek tüketim anlamına gelir. Yani 1 bardak ıspanak kabaca 656 mg oksalat içerir. Bu da gösteriyor ki düzenli sebze suyu ve/veya smoothie tüketiyorsanız belirtilen max miktarı kolaylıkla aşmanız mümkün. Oksalat içeren sebzelerin fazla tüketiminin böbrek taşı oluşturma riskini dikkate almak, yeşilleri bilinçli ve ‘dönüşümlü’ kullanmak gerekir. Oksalat oranı düşük yeşiller; Marul, su teresi vd. dir.
Bazı genetik varyasyonlar (SLC26A1), disbiyozis vd. gibi mevcut bağırsak sorunları oksalat etkisine karşı hassasiyeti artırmaktadır.
KAYNAK
https://chriskresser.com/the-dark-side-of-green-smoothies/
Bir cevap yazın