Adana ve Maraş yöresinin mutfak kültürü ile büyüdüm ben. O yörelerde mutfağın vazgeçilmez demirbaşlarından biridir ‘BULGUR’. Bulgur pilavı, acılı kısırı, içli köftesi, dibine yakması, sarımsaklı köftesi, mercimek köftesi gibi lezzetler o yörelerde kutsal yemeklerdendir. O yüzden Maraş ve Adana yöresinde doğmuş ve yetişmiş birine ‘GLUTEN’ zararını anlatmak iki katı daha zordur. Aynen benim anneme bir türlü anlatamadığım gibi…!
Anneme şimdiye kadar döktüğüm diller maalesef çok işe yaramadı. Aynı durum dayı ve halalarım için de geçerli. Yıllar içinde alışkanlıklar öylesine bir yerleştiriyor ki aynen yaşlı bir ağacın köklerinin toprağa derinlere dalması ve yayılması gibi gibi alışık oldukları bir lezzetin onlara zarar verdiğini anlatmak ve değişmeleri konusunda ikna etmek neredeyse imkansız gibi. Bunun için birçok insanın çok ciddi şekilde duvara toslaması gerekiyor. Hatta ben biliyor ve görüyorum ki o duvara toslamayı bırak, yere kafası üzeri çakılan ama yine de bildiğinden bir gram şaşmayan bağımlılar var. Evet, gerçekten de damak zevki de bir ‘bağımlılık’ durumu. Özellikle de içinde şeker ve şekere dönüşen kompleks karbonhidratlar varsa bu durum çok daha kalıcı olabiliyor.
Ben ne zaman anneme ‘Anne…!!! Lütfen bulgur yemeyin artık. Sağlığınız için şu şu nedenden dolayı iyi değil !’ desem annemin bana ilk tepkisi ‘Ben asıl bulgur yemezsem hasta olurum!’ oluyor. Yani durum o derece ciddi.
Geçenlerde Instagram hikayemde ‘ Neden değişemiyoruz?’ diye sormuştum. Gelen cevapların çoğu alışkanlık üzerineydi. Alışık olduğumuz daha kolay, konfor alanımızı bırakamıyoruz deniyor. Çevre baskısı, değişmeyi istememek, temiz beslenmenin pahalı ve zor oluşu ve destek görememek de öne çıkan nedenlerden. Bunların hepsine katılıyorum. Özellikle değişmeyi istememek, kendiliğinden karar vermemiş olmak, değişmek gerekliliğine inanmamak çok güçlü etkenler. İnanmadan motive olmak mümkün değil, motive olmadan da değişim için çabalamak mümkün değil. O yüzden önce inanmak gerekiyor.
Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmak için zaman ve biraz da emek gerekiyor. Zira çevresel koşullar bu anlamda aleyhimize çalışıyor. Kanımca en kolayı da alışık olduğumuz lezzetlerin yerine sağlıklı alternatifler koymak. Bunlardan biri ilk aşamada Türk insanı olarak hayatımıza yeni giren ‘kinoa’ olabilir örneğin. Kinoa tahıl benzeri bitkisel ve bulgur için sağlıklı bir alternatif. Kısıra da dahil bulgur ile yapılan hemen hemen her şeyi kinoa ile yapmak mümkün. Elbette lezzeti buldur ile bire bir aynı olmuyor ama aratacak kadar da farklı olmuyor. Ufak lezzet farklarına açık olmak lazım ki o durumda sağlıklı beslenmeye ara geçiş daha kolay olacaktır.
Ben uzun süredir kinoa da dahil %95 oranında tahılsız beslenmeye geçiş yaptım. Arada bir kaçamak yapacaksam da bu hakkımı kinoa, karabuğday gibi sağlıklı alternatiflerle yapıyorum. Pirinc kaçamaklarını dahi çok önermiyorum. Kaldı ki sağlıklı beslenmede artık pirincin yerini de karnabahar ile değiştirmek mümkün ki ohh miss..!
Geçenlerde annemle konuştuktan sonra aklıma takılmıştı. Sarımsaklı köfteyi çok sever/severdim. Dedim hadi kinoa ile deneyeyim bakalım nasıl olacak. Aratacak mı orjinalini ve özlemişmiyim.
Sarımsaklı Köfte Malzemeler
- 2 su bardağı önceden haşlanmış kinoa
- 1 yumurta
- 1 bardak civarı, tutacak kadar tapyoka nişastası
- 1 çay kaşığı karbonat
- 1-2 damla limon
- 1 tatlı kaşığı kimyon
- Karabiber
- Tuz
- Köfte Sosu;
- ½ çay bardağı z.yağ
- 2 bardak domates konservesi, püresi.
- 2 kaşık domates salçası (dileyen bir kaşık biber salçası da ekleyebilir)
- 3-4 diş sarımsak
- 1 demet maydanoz
- 2-3 adet yeşil soğan (servis ederken üzerine)
- Kırmızı toz biber (paprika), kimyon, tuz ve karabiber
YAPILIŞI
- Köfte malzemeleri bir kapta birleştirilir, yoğurulur ve köfte kıvamına getirilir.
- Köfte harcı ufak parçalar halinde yuvarlanır.
- Hazırlanan köfteler ½ limon sıkılmış kaynayan suda kaynatılarak pişirilir ve süzgeçle süzülerek tepsiye alınır.
- Sos hazırlanır. Sos mlz maydanoz ve soğan dışında tavada pişirilerek sos haline getirilir. Sosa en zon maydanoz eklenir ve ocaktan almadan dilebirse yeşil soğanlar da sosa eklenir.
- En son köfteler ve sos karştırılarak servis tabağına alınır ve üzerine yeşil soğan da eklenerek servis edilir.
- Not; Yanına ev yapımı bir turşu da eklenirse nefis bir geleneksel tat ile vedalaşmadan keyfini çıkarabilirsiniz.
Afiyet ve Şifa olsun !
Bir cevap yazın