BOTOKS ZARARLI MI?
Olası ‘Botoks Zararları’ konuşunda hiç süpheye düştüğünüz oldu mu ?
Yaşlanmak kaçınılmaz bir durum bunu hepimiz biliyoruz ancak yıllara teslim olurken izlerini aynanın gözümüze gözümüze sokması sanırım özellikle biz bayanların çok da hoşlandığı bir durum değil. Ancak açıkçası kendi adıma konuşmam gerekirse; her yerde birbirinin aynı ifadeler, şiş yanaklar, kağıt gibi gerilmiş suratlar, dümdüz ifadesiz alınlar ve hele o öne doğru çıkarılan balon gibi şiş dudaklar, aynı boyaya batırılmış türde makyaj ve üzerine yayık yayık konuşan yeni nesil tek biçim insanlari gördükçe, güzel yaşlanan ve bunu da güzel taşıyan insanlara hayranlığım daha da artıyor. Uzun bir cümle oldu farkındayım. Aslında daha da uzatırdım ama eziyet olmasın.
Gerçekten devir ‘her açıdan’ garip bir devir oldu. Yapaylık, kolay yoldan köşe dönme (!), ukalalık, kibir, ego, ucuz işler, emeğe saygısızlık, hak yeme vb. daha neler neler (neyse konumuz bu değil!). Hayretler içerisinde seyrediyorum. Ekranlarda uzun ve sağlıklı yaşamdan, alkali beslenmeden bahseden popüler tiplerin dahi yüzlerinde o kalıptan çıkmış bayan suratı ifadesi! Gencecik insanlar dahi 20’li yaşlarında başlıyorlar estetik çılgınlığına.
Botoks zararlı mı sorgulamaları olmaksızın rol model olarak toplum önüne çıkan kişilerin dahi yüzlerinde bol miktarda botoks olduğu bir bakışta anlaşılıyor artık. Hatta bir tık ötesi, botoks işlemi sık yaptıran kişilerin yüzlerindeki çeşitli bölgelerde de (örn. Dudak vs) asimetriler dikkat çekiyor. Dilerseniz bir dahaki sefere ekranlardaki yüzlere sizde benim gibi dikkatli bakın. Bir insanın botoks vd. işlemler yaptırmadan alnı, yanakları öylesine gergin bir kağıt gibi durması mümkün mü sizce ?
Bana gelince. 45’in öbür yanına geçmiş olan bendeniz, bir yandan zamana doğal olarak teslim olurken, öte yandan hafif yollu telaşe etmiyor değilim. Neyse ki minyon yapim nedeniyle yaşımı göstermediğimi sıkça duyuyorum da o beni sakinleştiriyor. Botoks vd uygulamaları yaptıran hemcinslerime saygı duyuyor ve psikolojilerini anlıyorum ama öte yandan ‘doğal olmayan her şeyden fazlasıyla korkan’ bendeniz ‘zararlı değil mi?’ diye de düşünüyorum. Hadi o zamanla donuklaşan tek biçim ifadeleri geçtim de neticede insan cildine oksik bir sıvı enjekte ediyor, bundan korkmaz mı insan?’ diye de düşünüyorum zaman zaman.
Geçenlerde araştırmacı özelliğine hayran olduğum Dr. Sarah Ballantyne (ki yazılarını bizim bizimkilerden farklı olarak bilimsel kaynaklarına atıfta bulunarak etik formatta yapar) botoks konusunu işleyince merak edip dinledim. Bakın neler diyor;
Botoks hakkında bilmeniz gereken gerçekler;
- Botoks (Botulinum toxin) Nörotoksik bir protein.
- En öldürücü toksinlerden biri olan botoks, sinir iletimini engelleyip kasları kontrol eden sinirleri bloke ederek bir yerde kasları felç ediyor.
- Botoksun uzun dönem etkisini gösteren araştırmalar sınırlı olmakla birlikte mevcut araştırmalara göre 10-11 seanstan sonra Botoksun riskleri artıyor
- Botoksun olası yan ve ters etkileri şu şekilde,
- Yan Etkiler; Göz kapaklarında düşme, orantısız kaş, eğri gülüş, asimetri, şişlik
- Sistemik yan etkiler; baş ağrısı, boyun ağrısı, çift görme, kuru göz, alerjik reaksiyonlar.
- Ters etkileri, Konusma ve yutkunma güçlüğü, kas zayıflığı, idrar tutma güçlüğü ve görme sorunları.
- Daha önceleri botoks etkisinin lokal olduğu söyleniyordu ancak 2015/2016 tarihli bazı araştırmalar Botoks’un nöronlar üzerinden seyahat ettiğini gösteriyor. Bu da sistemik ters etkileri açıklıyor.
- Botoksun sinir sistemi üzerindeki etkisi yanı sıra bağışıklık sistemi üzerindeki etkisi de kaygı verici. Mevcut sınırlı bazı araştırmalara göre Botoks yoğun bir bağışıklık tepkisine neden oluyor. Bu konuda daha fazla uzun dönemli araştırmalara ihtiyaç var.
- Botoks’un olası hafıza ve duygular üzerinde de etkisi söz konusu. Bu nedenle güzellik ve estetik için sağlık risklerini göze almak ne kadar anlamlı ona siz karar verin.
Kırışıklıklara Nasıl Direneceğiz ?
Öncelikle şunu kabul edelim. Cildimiz elbette ömür boyu fabrika ayarlarında kalmayacak! Önemli olan sağlıklı bir cilde sahip olmak ve bulunduğumuz yaşın en iyisi olabilmek. Çizgilerimizin yerleri aslında yüz mimiklerimiz ve mizacımızın da birer aynası aslında. Yılların bize bıraktığı izleri sevmeyi öğrenmemiz lazım. Kaz ayaklarınızı sevin, aslında onlar hayatın size hediyesi mutlu gülücük çizgileriniz.
Dr. Mercola botoks’un yüz kaslarını felç ederek mimikleri engellediğini ancak mimikleri bastırmanın ve gülmemenin çözüm olmak bir yana duygularınızı dahi etkileyeceğini belirtiyor. Araştırmalar botokslu insanların duygusal tepkilerinde de azalma olduğunu gösteriyor. (2)
Cildimiz genel sağlığımızı ve ruh halimizi dışarıya yansıtan ilk organımız. Dolayısı ile sağlıklı bir cilt öncelikle içeriden; sağlıklı bir beden ve ruh’tan besleniyor. Dışarıdan yapılan fiziksel müdahaleler sadece kısa süreli, geçici ve uzun vadede çok daha zararlı olan yapay müdahaleler oluyor.
O halde sağlıklı bir cilt için uzmanlar neler öneriyor bakalım mı ?
- Sağlıklı bir cilt için uzmanların ortak görüşü şu şekilde. Öncelikle sağlıklı yaşam sürmek, sağlıklı beslenme, bol sebze, meyve (organik, lokal, mevsiminde ve çeşitli) ve su tüketimi (hidrasyon) yanı sıra düzenli egzersiz ve cildi fazla güneşten korumak (1,2,3). Ayrıca organik beslenmek vücudun detoks olmasına yardım edıyor ve cildin ihtiyacı olan besinleri sağlıyor.
- Parlak bir cilde sahip olmanın temel kuralı ‘Karotenoid’ zengini sebze ve meyve tüketmek. Karotenoidler yiyeceklere kırmızı, turuncu ve sarı renkleri veren bileşenlerdir. Araştırmalar koyu renkli sebze ve meyvelerin cilt sağlığında etkili olduğunu gösteriyor. Cildinize ne kadar çok kırmızı ve sarı tonları varsa o kadar çekici olursunuz. En güçlü karotenoid antioksidan ise Astaxanthin’dir.
- Sağlıklı bir cilt için öncelikle toksinlerden uzak durmak gerekiyor. Cilt güzelliğinde rolü olan temel organlarımız; Karaciğer, Böbrek, Adrenaller, Tiroid ve Bağırsaklar’dır.
- Karaciğer ve böbrek vücudu toksinlerden arındıran organlardır. Bu organlarda biriken toksin yükü cilde yansır. Adrenaller/Böbrek üstü bezleri Progesterone, Testosterone, DHEA, Estrogen gibi hormon üretiminde rol alır. Bu hormonlardaki dengesizlikler cilt problemlerine neden olur. Tiroit adrenaller ile birlikte çalışarak enerji üretir. Kuru, dökülen ve soluk bir cilt zayıf işleyen tiroit göstergesidir. Bağırsaklar tüm organlara besin taşıyan ve atıkları vücuttan uzaklaştıran organlardır. Atıkların bağırsak da birikmesi durumunda cildiniz kalınlaşır, yağlanır ve lekelenir. Temiz cilt temiz bağırsakların yansımasıdır (2)
- Araştırmalar ‘kırmızı ışık’ terapisinin kolajen üretimini uyardığını ve enflamasyonu azalttığını gösteriyor. Ayrıca cildin hücre sağlığını destekliyor (1)
- Terleme yoluyla detoks imkanı sağlayan İnfrared sauna da sağlıklı bir cilt için önerilenler arasında (1)
- İyi uyku – Melatonin vücut için en önemli antioksidanlardan biridir. Melatoninin aynı zamanda güneşin yaşlandırıcı etkisine ve mitokondrial hasara karşı koruyucu özelliği de vardır (3).
Güzel Bir Cilt İçin Önerilen Besinler
- OMEGA 3; Cildin lipit dokusunu normalize eder ve hücrelerdeki dehidrasyonu engeller. Cilt hücrelerini güçlendirir ve nemlenmesine destek olur.
- Fermente yiyecekler; İyi bakteriler sebzeleri süper gıdaya dönüştürür. Dost bakteriler sindirimi destekler, bağırsaktaki mikroorganizmalar cildinizle de etkileşim kurarlar. Çevirenin notu; bu durumda probiyotik takviyelerin bonus özelliklerinden biri de cildimize de fayda sağlamaları oluyor. Zira ben 2019’da yaptırdığım gıda hassasiyet testi ile maya intoleransım olduğunu öğrendiğimden bu yana fermente ürünleri tüketmiyorum.
- Şeker, Fruktoz ve Tahıl tüketiminden uzak durun. Cilt sağlığı için belki de en temel adım şekerden uzak durmak,
- Yüzünüzü UVA ışınlarından koruyun. UVA güneş ışığı çizgi ve cilt hasarlarına neden olur. Astaxanthin cildi içeriden de güneş koruyucu gibi korur.
- Daha çok su için. İdrarınızın rengi açık sarı olacak kadar su tüketin.
- Düzenli egzersiz yapın. HIIT egzersizleri büyüme hormonlarının salgılanmasını artırır. Büyüme hormonları gençlik için önemlidir.
- Yüzünüzün üzerinde uyumayın. Bu şekilde uyumak kırışıklığa neden olur.
- Hindistan Cevizi Yağı çizgiler üzerinde etkilidir. Cildiniz ve altındaki bağ dokular tarafından emilen HC yağı çizgileri azaltır ve cildi daha pürüzsüz gösterir. HC yağı tüketmek de cildi serbest radikallerin yaşlandırıcı etkisinden korur.
Cildi özellikle de yaz aylarında ölü derilerden temizlemek için evde yapılabilecek exfoliantlara Dr. SPA’nın önerileri şunlar:
- Avokado: A ve E vitaminler içeriyor; cilt için iyi bir nemlendirici.
- Saf Bal – Antimikrobiyal ve antienflamatuar özellikte. B1, B3, B5, and B6 vitaminleri ve potasyum, kalsiyum içeriyor.
- Yulaf – Antienflamatuar. Nemlendirici ve temizleyici özelliği var.
- Papaya: A, C, ve E vitaminleri açısından zengin; doğal bir peeling olan papain enzimi içerir.
- Nar Çekirdeği – Antioksidan bir peeling özelliği var. Toz haline getirmek için blenderdan geçir.
- Çilek – C vitamini açısından zengindir ve cilde doğal parlaklık verir.
- Yogurt: İçeriğindeki lactic acid doğal peelingdir. Cildin PH dengesini sağlar.
KAYNAKLAR
- https://www.thepaleomom.com/podcast-must-know-botox-info/
- https://articles.mercola.com/sites/articles/archive/2015/01/31/wrinkle-prevention.aspx
- https://thespadr.com/protect-your-skin-this-summer/
- https://thespadr.com/exfoliation-best-practices/
Bir cevap yazın