Geçenlerde izlediğim Michael Pollan’nın aynı isimli kitabından yapılan IN DEFENCE OF FOOD adlı belgeselin bir yerinde anne sütü ile ilgili çarpıcı bir bölüm vardı. Diyordu ki anne sütü gerçeği de gösteriyor ki ‘DOĞA BİZİM İÇİN EN İYİSİNİ BİLİYOR!”
Hayatın Başlangıcı: Bebeklik ☀️?☀️
Anne sütü bebeğin ihtiyacı olan tüm vitamin ve mineralleri içeren mucize bir içecek. Bilim insanları anne sütünün büyüyen bebeğin ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde zaman içinde değişime uğradığını keşfetmişler. Örneğin ‘colostrum’ olarak adlandırılan sarı renkli ‘ilk süt’ (altın süt de deniliyor) proteinden zengin ve şekeri düşük şut. Anneden bebeğe geçen colostrum bebeği bakteri ve enfeksiyonlara karşı koruyan ‘antikorlar’ ile yüklü. Bebeklere ilk aylarda D vitamini damlası verilmesinin nedeni de anne sütünde eksik olan tek vitaminin D olmasıymış (healthline.com)?
19.yy başlarında çeşitli nedenlerle anne sütü ile beslenemeyen çocuk ölümlerinde büyük bir artış olmuş. 19.yy ortalarında Alman kimyacı bilim insanı (Juştus Von Liebig) anne sütüne eşdeğer olduğunu ileri sürdüğü hazır mama ‘Formula’yı geliştirmiş. Ancak maalesef formülanın doğayı taklit etmesi mümkün olmamış..! Aynen işlenmiş gıdaların doğadan gelenleri taklit etmesinin mümkün olmadığı gibi..!
Bilim insanları anne sütünün sırrını ancak 2006’da çözebilmişler. Anne sütündeki sindirilemeyen bir şekerin (oligosaccharide) doğrudan bebeğe geçtiğini ve bebeğin bağırsaklarındaki bir tür bakteriyi (bifidobacteria) beslediğini görmüşler. Bilim insanları incelediklerinde bebeklerin bağırsaklarının bifidobacteria yoğun olduğunu tespit etmişler. Bifido bakterilerin bebeğin bağırsağını bir ordu gibi kuşatıp bebekleri enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı koruduğunu görmüşler.
Hayatın başlangıcı da bize önemli bir ders veriyor. Görüyoruz ki ihtiyacımız olan şey doğada mevcut.
Doğaya yaklaşmak hepimizin koruyucusu…?☀️❤️
Bir cevap yazın