Söz konusu vücudun savunma sistemi olan bağışıklık olunca bizlere de kendini açıkça göstermeyen gizli bir düşmanla savaşmak düşüyor.
Otoimmün hastalıkların yönetiminde doğru bilgiyle ve iyi donanımlanmak, bedenimizi iyi gözlemlemek ve hastalığımızın altında yatan olası problemleri bir dedektif gibi tek tek tespit etmek gerekir. Kendi tecrübelerime istinaden söyleyebilirim bu öyle sanıldığı kadar kolay bir iş değil..! Nasıl bir gecede hastalanmadıysak bir gecede de iyileşmemiz söz konusu değil.
Uzmanlar otoımmun hastalıkların temellerinin hastalığın teşhisinden yaklaşık 10 yıl öncesine dayandığını belirtiyor. Kaldı ki hastalığı tetikleyici olası kök nedenler kişiden kişiye de farklılık gösteriyor. Dolayısı ile ortak etkenler olmakla birlikte bir başkası için geçerli olan tetikleyiciler sizin için de geçerli anlamına gelmiyor. O yüzden hastalığımızın sorumluluğunu ve kontrolünü ele almamız iyileşme yolculuğumuzda daha hızlı yol almamıza yardımcı oluyor.
Peki mükemmel bir denge ve takım halinde çalışan bedenimiz ne oluyor da bize ihanet eder hale geliyor?
Ne oluyor da bağışıklık sistemimiz kendi dokularına saldırmaya başlıyor?
Dr. Anthony William Oto-Immüne
teorisine yönelik bir karmaşaya işaret ederek aslında bağışıklık sistemimiz kendi dokularına saldırmıyor, aksine bizim için çalışıyor ve yabancı olarak algıladığı patojenlere savaş açıyor
şeklinde yerinde bir düzeltme yapıyor.
Otoimmun hastalıklar büyük oranda birden fazla nedene bağlı olarak ve uzun yıllar içinde gerçekleşiyor. Bu nedenle, olası nedenlerin tek tek araştırılması gerekiyor.
Geçirgen bağırsak ve gluten konusunda önemli araştırmalara imza atan dünyaca ünlü Gastroenterolog Dr. Alessio Fasano’ya göre otoımmuniteye neden olan 3 temel faktör şunlardır;
- Genetik Yatkınlık,
- Antijen Varlığı (tetikleyiciler),
- Geçirgen Bağırsak,
Son yıllarda Hashimoto konusunda çalışmalarla adından sIkça söz ettiren uzmanlardan biri olan Eczacı Dr. Wentz, hastalığının altında yatan neden/lerin birbirinden farklılık gösterdiğini vurgulayarak sorunun köküne inmek için derine kazmak (Dig-at-it) gerektiğini belirtiyor.
Kimileri için tek bir tetikleyici etkenken kimileri için birden fazla tetikleyici söz konusu olabilir. Bu nedenle Dr. Wentz soğan kabuğu benzetmesi yaparak sorunun temeline kabuğu tek tek sorayarak inmek gerektiğini vurguluyor ve etken faktörleri şu başlıklar altında özetliyor;
- Sindirim Sorunları ve Vitamin/Mineral Eksikleri
- İnflamasyon, İmmune Dengesizlikler,
- Enfeksiyonlar
- Bağırsak, Gluten
- Adrenal, Alkaline Phosphataşe
- Tetikleyiciler
- Gıda Hassasiyetleri/İntolerances
- Toksinler
Dr. Wentz, Hashimoto hastalarında ise kök nedenlerin özellikle 3 alanda soruna işaret ettiğini belirtiyor. Son kitabı olan `Hashimotos Protocol’ isimli kitabında yer alan protokolün de odaklandığı bu alanlar;
🦋Karaciğer (Detoks yeteneği)
🦋Adrenal Sorunu (Stres Tepkisi)
🦋 Bağırsak Sorunu
Kendisi de benzer süreçlerden geçmiş bir tiroit hastasi olan ve otoimmun alanda yayınları ile taninan Dr. Amy Myers da otoimmünitenin yalnızca %25’nin genetige bagli oldugunu geri kalan %75’nin ise diger etkenlerin olusturdugunu belirtiyor. Dr. Myers’a göre genleri aktive eden tetikleyiciler su sekildedir*;
📌Geçirgen Bağırsak (Leaky Gut)
📌Gluten, Gıda Hassasiyetleri,
📌Toksinler,
📌Enfeksiyonlar (Epstein Barr (EBV), Herpes Simplex 1 and 2, E. coli)
📌Stres (duygusal, zihinsel, fiziksel)
Bilimsel kaynaklara göre bir otoimmun hastalik geliştiren kişi gerekli koruyucu önlemleri almaması durumda zaman içinde yeni bir otoimmun hastalik gelistirmeye adaydır. Hastalik cok ilerlemeden önlem alınması, hastalığın bulgu/belirtilerini azaltmakla kalmayacak ayni zamanda kişinin yasam kalitesini de yükseltecektir..
Kaynaklar :
- https://thyroidpharmacist.com/articles/6-different-hashimotos-root-causes/
- https://thyroidpharmacist.com/articles/reversing-autoimmunity-and-the-perfect-storm/
- Myers, A. (2015). The Autoimmune Solution: A revolutionary plan to prevent and reverse the full spectrum of symptoms and diseases, HarperOne, NY.
Bir cevap yazın